Blog

PARTNERİMLE SÜREKLİ AYNI TARTIŞMAYI YAŞIYORUZ – NEDEN?

1 Haziran 2025
PARTNERİMLE SÜREKLİ AYNI TARTIŞMAYI YAŞIYORUZ – NEDEN?

PARTNERİMLE SÜREKLİ AYNI TARTIŞMAYI YAŞIYORUZ – NEDEN?

“Yine aynı şey oldu.” Bu cümleyi bir tartışmadan sonra kaç kez düşündünüz ya da söylediniz? Belki partnerinizle konuşurken bir anda tansiyon yükseldi. Oysa konu çok sıradandı. Belki bir randevu saati, belki evin düzeni, belki de mesajlara geç dönülmesi. Ama sonuç hep aynıydı: kırgınlık, yanlış anlaşılmalar, uzaklaşma…

İlişkilerde tekrar eden çatışmalar genellikle “konu” ile ilgili değil, o konunun altında yatan anlamlarla ilgilidir. Bu anlamlar, çoğu zaman çocukluk ve ergenlik döneminde gelişen temel duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanmamasıyla oluşan şemalara dayanır.

Aynı Tartışmaların Tekrarlanma Sebebi: Duygusal Döngüler

İlişkisel döngüler, partnerler arasında istemeden tekrar eden etkileşim kalıplarıdır. Bu döngülerde taraflar, farkında olmadan birbirinin hassas noktalarına dokunur ve tetiklenir. Zihinsel olarak “tekrar başa döndük” hissi tam da bu yüzden yaşanır.

Örneğin:

  • Bir partner tartışma sırasında geri çekiliyorsa, diğeri “beni görmüyor, önemsemiyor” hissine kapılabilir.
  • Diğer partner ise baskı altında hissettiği için susmayı ya da ortamdan uzaklaşmayı seçmiş olabilir. Ancak bu davranış, karşı taraf için “yok sayılmak” anlamına gelebilir.

Sonuçta iki taraf da incinir, ama kimse birbirini tam olarak anlayamaz.

Bu döngülerin temelinde çoğunlukla şu duygusal şemalar yer alır: terk edilme, değersizlik, dışlanma, yetersizlik, kontrol kaybı, başarısızlık… Her birey bu şemaları geçmiş deneyimlerinden taşır; ilişkiler ise onları görünür kılar.

Şemalar İlişkilerde Nasıl Tetiklenir?

Şemalar, tıpkı kabuk bağlamış bir yara gibi davranır. Üstü kapalıdır ama dokunulunca acıtır. Partnerimizle kurduğumuz yakınlık bu yaraları görünür kılar çünkü bir ilişki yalnızca sevgi değil, aynı zamanda savunmasızlık da getirir. Ve biz, farkında olmadan şemalarımızla ilişki kurarız.

Örneğin:

  • Çocukken sürekli eleştirilmiş bir kişi, partnerinin basit bir önerisini bile “beni yine yeterli bulmadı” şeklinde yorumlayabilir.
  • Ailesinde duygusal mesafeye alışmış biri, yoğun yakınlık karşısında boğulmuş gibi hissedebilir.
  • Ya da sürekli terk edilme korkusu yaşayan biri, partneri birkaç saat geç mesaj attığında bile panik olabilir.

Her iki taraf da bu şemalarla hareket edince, tartışma yalnızca o anki meseleyle sınırlı kalmaz; geçmişin yükleri de o anın içine taşınır.

Çift Terapisi Bu Döngüleri Nasıl Dönüştürür?

Çift terapisi, ilişkide tekrar eden sorunların sadece “ne söylendiğiyle” değil, neden ve nasıl söylendiğiyle ilgilenir. Amaç, çatışmaları önlemek değil; o çatışmaların altındaki duygusal yaraları birlikte onarabilmektir.

Terapide şu sorulara odaklanılır:

  • “Hangi anlarda kendinizi tetiklenmiş hissediyorsunuz?”
  • “Partnerinizin hangi davranışı geçmişte hissettiğiniz hangi duygunuzu harekete geçiriyor?”
  • “Bu döngüye girdiğinizde nasıl bir savunma geliştiriyorsunuz?”

Bu süreçte her birey hem kendi duygusal yüklerini fark eder, hem de partnerinin iç dünyasını daha net görmeye başlar. “O bunu yaptı çünkü beni önemsemiyor” düşüncesi yerini “Bunu yaptığı an aslında o da kendini tehdit altında hissetti” anlayışına bırakır. Bu farkındalık, ilişkinin bağ kurma kapasitesini artırır.

Terapide öğrenilen bir diğer şey de ilişkide haklı olmaya çalışmanın değil, anlamaya çalışmanın esas olmasıdır. Haklı olmak anlık bir zaferdir; ama anlaşılmak ve bağ kurmak uzun vadede iyileştirici bir güçtür.

Her Çatışma, Bir Şeye Dair Sinyal Verir

Tekrar eden tartışmalar, aslında ilişki içindeki “konuşamayan parçaların” yardım çığlığı gibidir. Partnerinize defalarca aynı şeyi anlatıyor ama duyulmadığınızı hissediyorsanız, belki de artık nasıl söylediğinize değil, neden hep aynı şeyleri söylemek zorunda hissettiğinize odaklanmanın zamanı gelmiştir.

İlişkiler kolay değildir. Ama sağlıklı bir bağ kurmak, bu döngüleri fark etmeyi ve birlikte değiştirmeyi mümkün kılar. Önemli olan birbirinizi suçlamak değil, döngüye karşı birlikte saf tutabilmektir.

Çünkü mesele ne kadar tartıştığınız değil, tartışmaların ardından birbirinize nasıl dönebildiğinizdir.

İlişkilerde tekrar eden tartışmalar, çoğu zaman fark edilmemiş duygusal yaraların sesidir. Eğer siz de partnerinizle aynı döngülerde sıkışıp kaldığınızı hissediyor, anlaşılmadığınızı ve yorulduğunuzu düşünüyorsanız, bu döngüleri birlikte anlamlandırmak ve dönüştürmek mümkün.

Mare Psikoloji olarak Ankara Çankaya’da bulunan kliniğimizde, güvenli ve içten bir terapötik ortamda çift terapisiyle duygusal bağınızı güçlendirmek ve sağlıklı iletişim yolları geliştirmek için yanınızdayız.

İletişim

Hemen İletişime Geçin

Size yardımcı olmak için buradayız. Randevu almak veya bilgi edinmek için hemen iletişime geçin.

Sadece Bir Terapi Değil, Güvenli Bir Yolculuk

Mare Psikoloji, her bireyin içsel yolculuğunu anlayışla karşılayan, bilimsel temelli ve etik ilkelere bağlı bir terapi ortamı sunar. Burada yalnızca dinlenmezsiniz; anlaşılır, desteklenir ve güçlendirirsiniz.

"İyileşme, bir varış noktası değil; bir yolculuktur."
B

Büşra Bülbül

Kurucu Uzman Klinik Psikolog

Size yardımcı olmak için buradayız. Hemen iletişime geçin.